Hiç bir şey açıklamak istemiyorum

Birinci önerim "lightening touch" body shop'tan.... Bu ürünü göz altım için almıştım fakat çok rahat edemedim. Açıkcası sanki göz altlarım yanıyor gibiydi. Onun yerine yanaklarımda ve burnumun üstünde aydınlatmam gereken yerlerde kullandıgımda daha kullanışlı oldugunu gördüm... İkinci önerim ise; "tinted glow enhancer" gene body shoptan. ben fondoten kullanmayı sevmediğimden onun yerine renkli nemlendirici tarzı malzemeleri tercih ederim. Bir gün Body shop'ta bu ürünü görüp almıştım. Gayet başarılı buldum. Hem ferahlatıcı bir hissyatı var hem pırıl pırıl hem de 3 seçenek var. Daha bronz görünmek için en koyusu çok iyi bir tercih bence. Doğal bir parlaklık verdiğini de eklemeliyim. Mineral toz pudranızın altında da çok hoş duruyor. Çünkü ağır ve kalın bir tabaka oluşturmuyor... Soranlara söylememiştim zamanında çok iltifat almışımdır:) sır mıdır bilemem ama ben kimseye soylememeye çalışyıorum genelde....

Dolanıp dururken kendi evimin nasıl olmasını istediğimi düşündüm... Yakın zamanda umuyorum bu hayal tam anlamıyla olmasa da kaba taslak gerçek olacak..... Mutfak: Alaçatı! Salon: Vintage + Paris Odam: minimal ama sexi ama bütünleşik:P Banyo: retroooooo:P aman işte google a yazın çıkıo işte oyle bişiiiiiiiiiiiiiiiiii Başka ne gerekir ki???? Not: salonda retro desenli duvar kağıtları, mutfakta mavi boyalı ahşap sandalyeler, yatak odasında kırmızı yatak örtüsü, çiçek desenleriyle bezenmiş bir sürü yastık, ve eski moda bir küvet... daha ne isterim ki????

Gelecekteki bana mektup yazmak ister miyim? olabilir tabi ne kaybederim??? Ama o burda ve şimdi olmayacak. Şimdi. Bugün kendimi rezil ettim sanırım... Bugün enteresan bi film izledim.... Bugün uykum gelene kadar dolandım dışarda.... Bugün herşey süperdi bi yere kadar. Ah be yazacak takatim de yok. Neyse!

Bak şimdi her zaman yakındıgım şansızlıgım gene kapımda. Başkalarına şans gibi de gelebilir. Açısına kaçışına göre değişir.Hatta şansızlıgım oyle ki şans ya da kötü şans diyemiyorum, çünkü ikisi de yok....... Herşey normal giderken başıma ördüğüm çorapların verdiği hezimet de ayrıca bir cenabet durum. Bekleyemiyorum, aklımdan çıkaramıyorum, planlar yapmadan duramıyorum. Tüm senaryom çizilip tekrar yazılıyor sanki. Bunu da bizzat kendim yapıyorum paşa paşa. Yakınma tahtası olsun istemezdim buralar ama, FACEBOOK'taki insanlar gibi süper şahane anlarımı paylaşmam mümkün değil. Çünkü o anlar hiç olmadı ve de yoklar. Üzgünüm blog(Sena'ya ithafen) olumlu ılımlı olmak zor şu sıralar...