Skip to main content

Bi an'ım

bir sabah herkes uyurken ben uyanacağım. Dışarı atacağım kendimi. Sonra sabahın çiğ ve yenmemiş havasında bir sigara yakacağım.......
Hiç sigara içmedim ben daha önce...

O sabah kalktıgımda herşeyin gerçekleşebileceğine inanıyor olacağım. Herkes yok olacak hayatımdan. Ne kadar hata varsa yapmış, ne kadar yaşanmışlık varsa yaşamış olacağım..

Apartmanın sessizliğinde üzerimde belki bir mont belki de sabahlık çıplak ayaklarımla belki hızlı ya da yavaşça merdivenlerden ineceğim. Sessizliği bozan ben olmalıyım o an. Adımlarımla nefesimle ve üşümemle. Apartmanın kapısını tutacağım bir elimle içimde sevinç olacak. Yaz ise eğer o zaman terlemiş olacağım. Sonunda sokağın ortasına kadar gelip nefes alıp vereceğim. Bekleyeceğim içime çekip havayı....


Öyle nemi içinde, öyle gri ve öyle hüzünlü bir an bekliyorum ki bunu yaşamam gerek. Sonra içimdeki nefesi bırakıp ... Doğruca sigaramı yakacağım. Neden mi sigara!


Çakmağı yakıp, içime çekip, bırakmadan, gözlerim yanacak belki, belki devamı gelmeyecek. Dumanı soluyacağım sonra. İçim sopsoguk olacak. Saadece o anı yaşayacağım.

Devam edersem eğer... Kaldırıma oturacağım. kaldırımdaki tozu umursamadan. O anın tadına tad katacağım. Bir yudum daha, bir yudum daha....

Comments

Popular posts from this blog

Çiçeklerle ilgili yazılara devam: Bana garip gelmişti 2....

Bitkileri ilk edindiğimizde. Hatta belli dükkanlardan satın aldığımızda muhteşem görünüp bir kaç ayda ne yaparsak yapalım kurumaya yüz tutuyorlar. Bunun sebebini de çözdüm arkadaşlar. Aldığımız çiçekler topluca üretiliyor. Karton gibi küçük bir saksıda çelikten yetiştiriliyorlar genelde. Ama ilk bakışta biz bunu göremiyoruz. Getirip yerine yerleştirip gerektiği anlarda suluyoruz. Olması gerektiği gibi. Fakat aklımıza toprağını değiştirmek belki hiç gelmiyor. Ben genelde alır almaz değiştiririm. Ama bazılarını da öylece bıraktığım olur. Bir begonya almıştım vaktinde belediyenin dükkanından. Görseniz o kadar minnoş bişiydi ki. Zaman geçtikçe büyüyemedi yaprakları kurudu. Ben de onu direkt başka toprağa yerleştirdim ama bu kartonun varlığını o an düşünmemiştim bile. Sonra sonra suladıkça kartonun kenarları belirmeye başladı. İzlediğim videolarda da bu çiçeklerin böyle satıldığını, yetiştiği toprağın ortamın yetersiz olduğunu öğrendim. Tabi ki gönlüm el vermedi ve hemen toprağından ...

En çok Kullandığım Cümleler Update 2021

C. Kafalar karışık,  Zul geliyor,  Yapacak hiç bir şey yok,  Olmadı mı olmuyor bazen, (Bu cümle okunuş şekline göre farklılık gösterebilir. Benim kullandıgı anlamı "olmayacak bir şey olmamaya devam eder" gibi.) Olumlu bir şeyler de yaz derseniz: Olacak olan olur zaten, Unutma ki "özel isim" (burda yanımdaki arkadaşıma seslenirim) biz hep dört ayağımızın üstüne düşeriz, Ay çok eğlenceli, İçimden geldi, C.

Özlüyorum....

Bağımlılıklar. Bağımlılıklarımız..... Şart mı tüm zamanı bir şeylerin dedikodusunu, stalkunu, yaparak geçirmek? Şimdilerde öyle sanıyoruz. Kimin ne yaptığı fazlasıyla umurumuzda. Ne gerek var? Hiç mi hiç merak etmedim. Benim derdim bulamadığım çevre ilgiyi, oralarda aramaktı. Tamam. Ne kadar güzel. Herkes beğendi. Ohhh. E sonra? O da bir yerde yetersizleşti. İnsana ne yetti ki şu evrende. Sürekli ondan bir şeyler isteyen şımarıklar olduk. Ona bir güzellik vermeyerekten hem de. Yazarken kendime yabancılaştıgımı hissediyorum.... İşte bu ruhsal değişimlerin sebebi hep o. Ruhumuzu besleyeceğimize, içine çeken bir elametin ellerindeyiz. Kendimizi çekip almamamız için hiç bir neden yok.... Sevmesinler, bakmasınlar, beğenmesinler... Faydası ne? Oksijenin, suyun, hatta bilakis karbonhidratın, bağımlısı ol. Ye glutenini, ye wafflelarını... Ama bu bağımlılığın farkına var. Milyarlarca insanın olduğu gezegen-i aşkta lütfen kendini önemse ve karar ver. Bir güzel özlü sözle sonlan...