Skip to main content

Madem oyle... yazayım!

Şimdi nedendir farklı olma cabası bunu anlamıyorum. nedendir elde edemediğinin peşine düşmek...
zor olanı mı seçmiş oldun sen şimdi?
E peki derdin ne ? şu an özgürlükler küme'sinde ya da hadi kümesindesin. Bıtbıt bıdaklasan gene bi çare olurdu. Ama sen hiçliği seçtin her türlü... bir yerlerde birileri, ya da! her yerde herkes çabalayıp duruyor didiniyor. Ama ne gerek değil mi? bence de oldukça gereksiz. bırak ya bırak peşini.... senden daha iyisi vardır onu becerecek. sana ne gerek!!!!!
İşte bu yüzden, sırf bu yüzden! bu ruh hali son bulmalı artık.
Hiç diye bir seçeneğin yok.... ya da yürü git ormanda yat!
...
Not: Bir zamanlar biri bu yazdıklarımı okudugunu söylemişti. ama okuduguna dair hiç bir inandırıcı sebep veya işarete rastlamadım. Neden oyle demişti bilemiyorum!!! Veyahut neden okusun ki!.....
Okusun da dalga geçsin ama gene de okusun du ya....

.....

Şimdi arkadaşlar hatta bizzat kendim; bu bahsi geçen kişi nedendir bilinmez nereye gitsem karşıma çıkıyor... ne yapsam ne etsem unutuyorum bir şekilde ama sonra bir "an" geliyor karşımda buluyorum onu. kaçıyorum. köşelerden gizli gizli saklanarak... ama onu görüyorum. tam gardımı indiriyorum "aha" orda. bunun da bir işaret oldugunu sanırdım "amelie" yaklaşımlarıyla bıtbıt mutluluk oyunları oynarken. ama değildi ya.....
değil yani neden olsun? ama neden karşıma çıkıyorsun? şimdi de bu gitgide bana takıntı olmaya başladı. hani takip eden sapıklar gibi olmaya yakınım.... bu nedir yani??? ne yapacağım ki ben!!!!


....

Haaa..... Belki... Hatta kuvvetle muhtemel denilen şekilde..... Bu bir lanettir (dogrusu, bu düşündükçe daha da mantıklı geliyor) . Ne suçum varsa? Suçu olan mı lanetlenmeli gerçi illa. suçsuza da lanet denk geliyor. suçsuzum hakim bey amca!




Comments

Popular posts from this blog

Çiçeklerle ilgili yazılara devam: Bana garip gelmişti 2....

Bitkileri ilk edindiğimizde. Hatta belli dükkanlardan satın aldığımızda muhteşem görünüp bir kaç ayda ne yaparsak yapalım kurumaya yüz tutuyorlar. Bunun sebebini de çözdüm arkadaşlar. Aldığımız çiçekler topluca üretiliyor. Karton gibi küçük bir saksıda çelikten yetiştiriliyorlar genelde. Ama ilk bakışta biz bunu göremiyoruz. Getirip yerine yerleştirip gerektiği anlarda suluyoruz. Olması gerektiği gibi. Fakat aklımıza toprağını değiştirmek belki hiç gelmiyor. Ben genelde alır almaz değiştiririm. Ama bazılarını da öylece bıraktığım olur. Bir begonya almıştım vaktinde belediyenin dükkanından. Görseniz o kadar minnoş bişiydi ki. Zaman geçtikçe büyüyemedi yaprakları kurudu. Ben de onu direkt başka toprağa yerleştirdim ama bu kartonun varlığını o an düşünmemiştim bile. Sonra sonra suladıkça kartonun kenarları belirmeye başladı. İzlediğim videolarda da bu çiçeklerin böyle satıldığını, yetiştiği toprağın ortamın yetersiz olduğunu öğrendim. Tabi ki gönlüm el vermedi ve hemen toprağından ...

En çok Kullandığım Cümleler Update 2021

C. Kafalar karışık,  Zul geliyor,  Yapacak hiç bir şey yok,  Olmadı mı olmuyor bazen, (Bu cümle okunuş şekline göre farklılık gösterebilir. Benim kullandıgı anlamı "olmayacak bir şey olmamaya devam eder" gibi.) Olumlu bir şeyler de yaz derseniz: Olacak olan olur zaten, Unutma ki "özel isim" (burda yanımdaki arkadaşıma seslenirim) biz hep dört ayağımızın üstüne düşeriz, Ay çok eğlenceli, İçimden geldi, C.

Özlüyorum....

Bağımlılıklar. Bağımlılıklarımız..... Şart mı tüm zamanı bir şeylerin dedikodusunu, stalkunu, yaparak geçirmek? Şimdilerde öyle sanıyoruz. Kimin ne yaptığı fazlasıyla umurumuzda. Ne gerek var? Hiç mi hiç merak etmedim. Benim derdim bulamadığım çevre ilgiyi, oralarda aramaktı. Tamam. Ne kadar güzel. Herkes beğendi. Ohhh. E sonra? O da bir yerde yetersizleşti. İnsana ne yetti ki şu evrende. Sürekli ondan bir şeyler isteyen şımarıklar olduk. Ona bir güzellik vermeyerekten hem de. Yazarken kendime yabancılaştıgımı hissediyorum.... İşte bu ruhsal değişimlerin sebebi hep o. Ruhumuzu besleyeceğimize, içine çeken bir elametin ellerindeyiz. Kendimizi çekip almamamız için hiç bir neden yok.... Sevmesinler, bakmasınlar, beğenmesinler... Faydası ne? Oksijenin, suyun, hatta bilakis karbonhidratın, bağımlısı ol. Ye glutenini, ye wafflelarını... Ama bu bağımlılığın farkına var. Milyarlarca insanın olduğu gezegen-i aşkta lütfen kendini önemse ve karar ver. Bir güzel özlü sözle sonlan...