Skip to main content

acaip yetenekliyim!

İşsizim, zamanında bir işim vardı tabi... nefret ettiğim... 2saatte gidip 2 saatte eve vardıgım.... beni işten atsınlar istedim zamanında... ve çıkınca ne yağacağımı feci halde şaşırdığım bir iş.... zamanla buna da alıştım... güzel ya hergün pazar. kim istemez değil mi? ama artık gına geldi yani bayadır gelmişti. baya bayadır gelmişti.... şimdi de ne yapacağımı bilmeden ne kadar da zaman atlatmışım fikri hukmediyor ruhuma.... ne yapacağım ki ben??? bu blog engelleme mevzuu da çıkınca iyice içinden çıkılmaz oldu bu soru... hala çözemedim benim amacım ne....
Aşksızım, yahu var mı ki oyle bir şey. Aşk ne ki la????
Geldim kaç yaşıma halen umutsuz vakkanın onde gideniyim. Hayır anlamadıgım şey bir inssan birini bulup o biriyle ölene dek beraber olabiliyor. Çocukları filan oluyor... olmadı farklı insanlarla evleniyor filan ama illa biri oluyor hayatlarında... İşte bu bana garip geliyor. Ben de onlara garip geliyorumdur da.... Ama hiç sorgulamıyorum ki onları karşılarına geçip avukatcasına.... Avukat sorgulamaz a Ceren....
Uzun lafın kısası.... acaip yetenekliyim! fena halde... el becerisi mi dersin, zeka, yaratıcılık mı dersin gırla bende.... ama bunları kullanabilme yetisi eksik doğmuşum. ya da belki sağda solda unutmuşum. haliyle unutkan bir vakkayım ne de olsa. o sebepten bu eksikliklerim belli olmasın diye, çok kasmadan girip çok kasmadan bitirdiğim okulumun verdiği diplomam ile herhangi bir vasat iş bulup çalışacağım... işsizim ya aynı zamanda bulmam lazım ki kafamdaki sorular bi nebze sussun.... Sırf hissetmemek için bu garibanlıgımı deli gibi alışveriş yapıp, şurdan burdan insanlara hava atacağım... yeni arabamı, yatımı, katımı..... ama hiç bir zaman gerçek boşluk dolmayacak... Sadece onun üzerini örten çalılar......

Comments

omurerbek said…
ama yalnız değilsin takma kafana ortak...

Popular posts from this blog

Çiçeklerle ilgili yazılara devam: Bana garip gelmişti 2....

Bitkileri ilk edindiğimizde. Hatta belli dükkanlardan satın aldığımızda muhteşem görünüp bir kaç ayda ne yaparsak yapalım kurumaya yüz tutuyorlar. Bunun sebebini de çözdüm arkadaşlar. Aldığımız çiçekler topluca üretiliyor. Karton gibi küçük bir saksıda çelikten yetiştiriliyorlar genelde. Ama ilk bakışta biz bunu göremiyoruz. Getirip yerine yerleştirip gerektiği anlarda suluyoruz. Olması gerektiği gibi. Fakat aklımıza toprağını değiştirmek belki hiç gelmiyor. Ben genelde alır almaz değiştiririm. Ama bazılarını da öylece bıraktığım olur. Bir begonya almıştım vaktinde belediyenin dükkanından. Görseniz o kadar minnoş bişiydi ki. Zaman geçtikçe büyüyemedi yaprakları kurudu. Ben de onu direkt başka toprağa yerleştirdim ama bu kartonun varlığını o an düşünmemiştim bile. Sonra sonra suladıkça kartonun kenarları belirmeye başladı. İzlediğim videolarda da bu çiçeklerin böyle satıldığını, yetiştiği toprağın ortamın yetersiz olduğunu öğrendim. Tabi ki gönlüm el vermedi ve hemen toprağından ...

En çok Kullandığım Cümleler Update 2021

C. Kafalar karışık,  Zul geliyor,  Yapacak hiç bir şey yok,  Olmadı mı olmuyor bazen, (Bu cümle okunuş şekline göre farklılık gösterebilir. Benim kullandıgı anlamı "olmayacak bir şey olmamaya devam eder" gibi.) Olumlu bir şeyler de yaz derseniz: Olacak olan olur zaten, Unutma ki "özel isim" (burda yanımdaki arkadaşıma seslenirim) biz hep dört ayağımızın üstüne düşeriz, Ay çok eğlenceli, İçimden geldi, C.

Özlüyorum....

Bağımlılıklar. Bağımlılıklarımız..... Şart mı tüm zamanı bir şeylerin dedikodusunu, stalkunu, yaparak geçirmek? Şimdilerde öyle sanıyoruz. Kimin ne yaptığı fazlasıyla umurumuzda. Ne gerek var? Hiç mi hiç merak etmedim. Benim derdim bulamadığım çevre ilgiyi, oralarda aramaktı. Tamam. Ne kadar güzel. Herkes beğendi. Ohhh. E sonra? O da bir yerde yetersizleşti. İnsana ne yetti ki şu evrende. Sürekli ondan bir şeyler isteyen şımarıklar olduk. Ona bir güzellik vermeyerekten hem de. Yazarken kendime yabancılaştıgımı hissediyorum.... İşte bu ruhsal değişimlerin sebebi hep o. Ruhumuzu besleyeceğimize, içine çeken bir elametin ellerindeyiz. Kendimizi çekip almamamız için hiç bir neden yok.... Sevmesinler, bakmasınlar, beğenmesinler... Faydası ne? Oksijenin, suyun, hatta bilakis karbonhidratın, bağımlısı ol. Ye glutenini, ye wafflelarını... Ama bu bağımlılığın farkına var. Milyarlarca insanın olduğu gezegen-i aşkta lütfen kendini önemse ve karar ver. Bir güzel özlü sözle sonlan...