Skip to main content

KPSS gerçekleri

KPSS'ye girdim!

Tamamen turist gibi ve ilgisiz ve de bilgisizdim. Gene de denemek istedim. Ne kadar zor olabilirdi ki? Oldukça zor olabilirdi. Hayatımda duymadıgım konularla ilgili olmasından kaynaklı olarak.

Neden yaptım peki bu garip eylemi? Ben de tam açıklayamıyorum. Önceleri bir kamu kuruluşna memur olurum diye düşünmekteydim çünkü. Tabi herkesin de açıkladığı gibi, çok zor bir sınav oldugu gerçeği her zaman geçerliydi. Zorsa zor napayımdı? Girdim gördüm ve ağzımın payını tam anlamıyla aldım.

Diğer yandan da bakarsak, o kadar da zor bir sınav değil aslında. Konular belirgin, alanlar açık. Eğer daha önce bu konularla ilgili bu soru tiplerine çalışmış olan birileri varsa onlara çok da kolay gelecektir. Sorular çok uzun paragraflardan oluşmasa hızlı bile çözülür. Ama o paragrafları 1dakikada okuyup anlamak tamamen özel yetenek isteyen bir mevzu. Sadede gelecek olur isem; ben bu sanavdan çakarım arkadaşım.

Sonuç: KPSS'ye giren çok zeki insanlara tavsiyem oturup ciddi ciddi ders çalışın. Çalışıyorsanız 2 hafta izin alıp bu konuya odaklanın. Ben İstanbul'da çalışmaya çabalayan biri olarak izin alma hakkımın da olmaması vesilesiyle hiç vakit bulamadım. Ciddi iseniz bu konuda zaman ayırın ve çalışın.



Öpcükler....

Comments

Popular posts from this blog

Çiçeklerle ilgili yazılara devam: Bana garip gelmişti 2....

Bitkileri ilk edindiğimizde. Hatta belli dükkanlardan satın aldığımızda muhteşem görünüp bir kaç ayda ne yaparsak yapalım kurumaya yüz tutuyorlar. Bunun sebebini de çözdüm arkadaşlar. Aldığımız çiçekler topluca üretiliyor. Karton gibi küçük bir saksıda çelikten yetiştiriliyorlar genelde. Ama ilk bakışta biz bunu göremiyoruz. Getirip yerine yerleştirip gerektiği anlarda suluyoruz. Olması gerektiği gibi. Fakat aklımıza toprağını değiştirmek belki hiç gelmiyor. Ben genelde alır almaz değiştiririm. Ama bazılarını da öylece bıraktığım olur. Bir begonya almıştım vaktinde belediyenin dükkanından. Görseniz o kadar minnoş bişiydi ki. Zaman geçtikçe büyüyemedi yaprakları kurudu. Ben de onu direkt başka toprağa yerleştirdim ama bu kartonun varlığını o an düşünmemiştim bile. Sonra sonra suladıkça kartonun kenarları belirmeye başladı. İzlediğim videolarda da bu çiçeklerin böyle satıldığını, yetiştiği toprağın ortamın yetersiz olduğunu öğrendim. Tabi ki gönlüm el vermedi ve hemen toprağından ...

En çok Kullandığım Cümleler Update 2021

C. Kafalar karışık,  Zul geliyor,  Yapacak hiç bir şey yok,  Olmadı mı olmuyor bazen, (Bu cümle okunuş şekline göre farklılık gösterebilir. Benim kullandıgı anlamı "olmayacak bir şey olmamaya devam eder" gibi.) Olumlu bir şeyler de yaz derseniz: Olacak olan olur zaten, Unutma ki "özel isim" (burda yanımdaki arkadaşıma seslenirim) biz hep dört ayağımızın üstüne düşeriz, Ay çok eğlenceli, İçimden geldi, C.

Özlüyorum....

Bağımlılıklar. Bağımlılıklarımız..... Şart mı tüm zamanı bir şeylerin dedikodusunu, stalkunu, yaparak geçirmek? Şimdilerde öyle sanıyoruz. Kimin ne yaptığı fazlasıyla umurumuzda. Ne gerek var? Hiç mi hiç merak etmedim. Benim derdim bulamadığım çevre ilgiyi, oralarda aramaktı. Tamam. Ne kadar güzel. Herkes beğendi. Ohhh. E sonra? O da bir yerde yetersizleşti. İnsana ne yetti ki şu evrende. Sürekli ondan bir şeyler isteyen şımarıklar olduk. Ona bir güzellik vermeyerekten hem de. Yazarken kendime yabancılaştıgımı hissediyorum.... İşte bu ruhsal değişimlerin sebebi hep o. Ruhumuzu besleyeceğimize, içine çeken bir elametin ellerindeyiz. Kendimizi çekip almamamız için hiç bir neden yok.... Sevmesinler, bakmasınlar, beğenmesinler... Faydası ne? Oksijenin, suyun, hatta bilakis karbonhidratın, bağımlısı ol. Ye glutenini, ye wafflelarını... Ama bu bağımlılığın farkına var. Milyarlarca insanın olduğu gezegen-i aşkta lütfen kendini önemse ve karar ver. Bir güzel özlü sözle sonlan...