Geçen derste rölantide kalmıştık ey ahali. Şimdi de motora gazı basıciz. Tam olarak da gaz yani bu metaforu da iyi bulmuşum.
"The Secret" den esinlenerek bu konuya ulaştıgımdan refere etmeden geçmeyeceğim. Ayıp olur sonuçta. O değil de o kitapta(DVD) da ne gaz veriyorlar ne gaz. Oh oh mis...
Gazı veriyoruz arkadaşlar arkanıza yaslanın.
- İlk önce rahatladığımızı. Medite olduğumuzu varsayıyorum. Dertlerden tasalardan uzaklaştığımızı...
-Şimdi çok istediğiniz şeyleri düşünün. Ya da çok istediğiniz de olmasın. Öğle yemeğinde yemek istediğiniz hamburgeri düşünün. İmkansızı düşünün belki de. Güzel hissediyorsunuz değil mi?
-Peki gaz ve ikinci vites arkadaşlar sırada. Şimdi bu isteklerinizin gerçekleştiği anı düşünün. Düşünmek bile bu istekleri insana çok tatlı bir huzur hissettirmiyor mu? O güzel şirin tatlı hamburgeri hapur hupur yediğiniz anı mesela. Oh ne açlık kalır ne ağrı sızı.
Düşüncelerimizle hislerimizi konrtol ettiğimiz dakikalar bunlar. Demek ki neymiş?
Düşünceler hisleri çağırabiliyormuş.
Tıpkı negatif düşüncelere dalıp olacak şeylerden endişelenmemiz gibi. Ama bu negatifler daha gerçekleşmedi değil mi? O yüzden bu olumsuz hisleri çağırma olayını bir kenara bırakalım. Bize hiç bir yararı yok.
Arkadaşlar ne büyü ne bişi. Olay hislerimizi düşüncelerimizle kontrol etmemiz. Bu kontrol etme lafı bana biraz can sıkıcı geliyor aslında. Kontrol etmek! Düşler düşüncelerin kölesi oluyor gibi. O yüzden bu durumun da gazını almak gerek. Gene gaz gene gaz. Sırtına pıtpıt vurduk mu hiç bişisi kalmıycak inanın.
Şimdi o halde o Pıtpıtı da gelecek derse saklayayım da. Bana da düşünme süresi. Size de deneme süresi olsun.
Kalın sağlıcakla.
"The Secret" den esinlenerek bu konuya ulaştıgımdan refere etmeden geçmeyeceğim. Ayıp olur sonuçta. O değil de o kitapta(DVD) da ne gaz veriyorlar ne gaz. Oh oh mis...
Gazı veriyoruz arkadaşlar arkanıza yaslanın.
- İlk önce rahatladığımızı. Medite olduğumuzu varsayıyorum. Dertlerden tasalardan uzaklaştığımızı...
-Şimdi çok istediğiniz şeyleri düşünün. Ya da çok istediğiniz de olmasın. Öğle yemeğinde yemek istediğiniz hamburgeri düşünün. İmkansızı düşünün belki de. Güzel hissediyorsunuz değil mi?
-Peki gaz ve ikinci vites arkadaşlar sırada. Şimdi bu isteklerinizin gerçekleştiği anı düşünün. Düşünmek bile bu istekleri insana çok tatlı bir huzur hissettirmiyor mu? O güzel şirin tatlı hamburgeri hapur hupur yediğiniz anı mesela. Oh ne açlık kalır ne ağrı sızı.
Düşüncelerimizle hislerimizi konrtol ettiğimiz dakikalar bunlar. Demek ki neymiş?
Düşünceler hisleri çağırabiliyormuş.
Tıpkı negatif düşüncelere dalıp olacak şeylerden endişelenmemiz gibi. Ama bu negatifler daha gerçekleşmedi değil mi? O yüzden bu olumsuz hisleri çağırma olayını bir kenara bırakalım. Bize hiç bir yararı yok.
Arkadaşlar ne büyü ne bişi. Olay hislerimizi düşüncelerimizle kontrol etmemiz. Bu kontrol etme lafı bana biraz can sıkıcı geliyor aslında. Kontrol etmek! Düşler düşüncelerin kölesi oluyor gibi. O yüzden bu durumun da gazını almak gerek. Gene gaz gene gaz. Sırtına pıtpıt vurduk mu hiç bişisi kalmıycak inanın.
Şimdi o halde o Pıtpıtı da gelecek derse saklayayım da. Bana da düşünme süresi. Size de deneme süresi olsun.
Kalın sağlıcakla.
Comments