Skip to main content

Dinazor mu? Dinozor mu?

Eveeeet.... Son ki üç dört.......
Uzun bir nefes aldım şu an ama burnum tıkalı. Hastayım. Grip. Geçiyor sanırım. Bünye bu çabalıyor en nihayetinde. İzlediğim bir şey beynimde gidip gelmelere ve aslında neredeydim'i hatırlamama vesile olurken. "Ulan!"dedim. Hatta "wulan" dedim. "bunlar benim yaşadığım ve hatırladıklarıma paralel mi. Yoksa beynim sahip olmadığım o romantikliğe mi döndü. Hiç yaşamadım mı o anıları. Boşlukları uyduruyor muyum kendime göre.".....
Bunu sıklıkla yaptığım görülmüş şey. Kendimden şüphe etmeme de neden oluyor. Ama Oruç Aruoba, şiirleri sonra benzer mekanlarda geçmiş zamanlar. Sanki bir eskiye dönmeler. Benzer kelamları etmişlik ama artık anlamsızlığına uzanmışlık. Bozcadaya gitme isteği de cabası. Napacaktık ki orda? Öyle ahım şahım bir şey değil. Ama çok önemli bir şey. Siz getirin yapacak birşeyler aklınıza bu noktada.
Eskiden bir nihilistlik denizinde yüzerdim. Ne güzeldi lan!? Demek o zaman moda buydu diyorum. AAA ben modayı takip eden bir bireyim agalar. Modanın ne oldugunu hepimiz biliyoruz oysa ki. Moda bir semttir orda küçük şirin bir klip çekmişliğimiz dahi vardır. Aşık olmuşluğumuz orada. Gitar çalmaya çalıştığımız. Vardır yani... Manası olan kadim bir semt. Tadı vardır havasının.
Sonuç olarak Dinazor kelimenin hası. Bu anlattıklarımız da aramızda ha.

Comments

Popular posts from this blog

Özlüyorum....

Bağımlılıklar. Bağımlılıklarımız..... Şart mı tüm zamanı bir şeylerin dedikodusunu, stalkunu, yaparak geçirmek? Şimdilerde öyle sanıyoruz. Kimin ne yaptığı fazlasıyla umurumuzda. Ne gerek var? Hiç mi hiç merak etmedim. Benim derdim bulamadığım çevre ilgiyi, oralarda aramaktı. Tamam. Ne kadar güzel. Herkes beğendi. Ohhh. E sonra? O da bir yerde yetersizleşti. İnsana ne yetti ki şu evrende. Sürekli ondan bir şeyler isteyen şımarıklar olduk. Ona bir güzellik vermeyerekten hem de. Yazarken kendime yabancılaştıgımı hissediyorum.... İşte bu ruhsal değişimlerin sebebi hep o. Ruhumuzu besleyeceğimize, içine çeken bir elametin ellerindeyiz. Kendimizi çekip almamamız için hiç bir neden yok.... Sevmesinler, bakmasınlar, beğenmesinler... Faydası ne? Oksijenin, suyun, hatta bilakis karbonhidratın, bağımlısı ol. Ye glutenini, ye wafflelarını... Ama bu bağımlılığın farkına var. Milyarlarca insanın olduğu gezegen-i aşkta lütfen kendini önemse ve karar ver. Bir güzel özlü sözle sonlan...

Bana Garip Gelmişti

Evet bana garip gelen bir olay bu. Evde yetiştirdiğim bitkilerden biri olan medinilla çok harikaydı. Pembe kocaman sarkan çiçekleri olan bu bitki. Yemyeşil yapraklarıyla gelen misafirleri büyülemişti. Yaz vakti gelince de balkona yerleştirdim onu. Sonrasında üzerinde pamukçuk gibi bir örtü oluşmaya başladı. İçeri aldım yıkadım ilaçladım ne yaptıysan o kumsu pamuksu böceklerden kurtulamadım. Evet çok garip bir yaratıktı bu. Beyaz bit gibi oval şekilli çok bacaklı. Böcekti işte. Bitkileri sarmasından korktum ve medinillayı yapraklarını keserek, çelikleme yöntemiyle çoğaltıp temizlemeye karar verdim. Kestiğim dalları yıkadım suya koydum asıl bitkiyi de ilaca bogup balkona yerleştirdim. Sadece iki dalı topraktan gözüken o eski halinden eser kalmamış bir bitkiydi artık. Kestiğim yapraklar da uzun süre sağlıklı bir şekilde suyun içinde köklenmeyi bekliyorlardı. Bir gün kontrollerim sırasında gördüklerim beni aşırı sinirlendirdi. O beyaz koca kafa bana yaprağın üzerinden bakıyordu. "...